Babamın kemanı, yatılı okula gidince benim oldu. Yıllar sonra, 1999’da elli dokuz yaşında geçirdiğim kaza sonrasında geçmiş olsuna gelen viyolonselci arkadaşım profesör Engin Sansa’dan, kılları iyice azalan yayımın onarımı için yardım istedim. “Konservatuvar’da çok deneyimli bir bakım atölyemiz var, kemanına da bir bakım versinler” dedi. Kemanın içinde, Amati fecit in Cremona 1688 (Amati Cremona’da yaptı) yazdığını çok önceden göğsündeki ses deliklerinden okumuştum. Engin’e arkadaşları, “Bu çok değerli bir keman, Aydın Bey değerini iyi bilsin” demişler.
Üçüncü sınıfa başlarken satın almamız gereken kitaplar arasında bir de atlas vardı, on beş yirmi sayfalık bir İlk Atlas. Ders kitaplarımızın hepsi saman kâğıdına basılmış, okunaksız, karanlık yüzlü kitaplardı. Hele fotoğraflar bana kapkara belirsiz lekeler gibi gelirdi. Ne olduğunu çözmek, ne işe yaradığını anlamak için baktığımda içim kararırdı.